Fark ediyorum da, Istanbul'da yasayanlarin cogu, haftanin 5 gunu cirpinircasina, bazen can cekisircesine calisiyor, trafikle bogusuyor, hayat standartlarindan ve rutinlerinin huzursuzluklarindan siklikla bahsediyor ve mumkun olan her Cumartesi sabahinda da kendilerini sehrin kargasasindan kacacaklari bir yere atmaya calisiyor. Yaz geldikce sehirdisi kacamaklari artarken, sehirdisina gidilemeyen haftasonlarinda ise sehrin disi olmasa da, civarindaki huzurlu adreslere adeta bir goc yasaniyor. Sapanca, Kilyos, Polonezkoy, Agva, Riva, Kiyikoy gibi Istanbul cevresindeki yesil ve mavinin agirlikta oldugu, henuz betonlasmayan yerleri cok duyuyoruz.
Bu haftasonu anne-babamin gelmesiyle, denizi izlemeye ve temiz havaya doyacagimiz, cok da uzak olmayan bir yere kacalim diye dusunurken, babamin Karadayi dizisinde gorup manzarasina hayran oldugu bir cay bahcesini internette aradik ve rotamiz belli oldu: Yoros Kalesi. Daha once Baris'la gitmeye calistigimiz ama yolu kapali oldugu icin benim de goremedigim bir yerdi. Anadolu Kavagi'na dogru giderken, Yoros Kalesi tabelalarina denk geleceginiz icin bulmak gayet kolay olacak. Yemyesil yollardan gecip, Istanbul'da son kalan ormanlara hayran olacaksiniz ve 3. kopruden sonra buralara da dokunmasinlar diye dua edeceksiniz buyuk olasilikla.
Kaleye ulastiginiz yerde, arabayi park edip inerseniz, muhtesem bir manzarayi arka plan yaparak fotograflar cekebilirsiniz. Marmara'nin Karadeniz'e dondugu en uc noktaya bakiyorsunuz ve yesille turkuazin bulusmasi ancak bu kadar guzel gorunebilir. Kalede ise gezilecek birsey olmadigi icin benim esas tavsiyem, Yoros Cafe ve Cam Vadisi Kafe'nin oldugu yere ulasin ve ikisinden birini secip muhtesem manzaraya karsi cayinizi kahvenizi yudumlayin. Sanki simdi o disina ciktiginiz kaotik sehirde 5 gun kendinizi parcalamiyormussunuz gibi, uzaktan, sessiz ve keyfini surerek seyre dalin.
Donus yolunda ise yukaridan asagiya indiginiz orman yolunda pek cok meyve-sebze ve ceviz satan tezgaha rastlayacaksiniz. Sehiricindeki manavlarin bircogundan daha guzel urunler satiyorlar ve doganin icinde gecen vaktinizin buyusuyle alip evinize buradan tazecik urunler goturmek isteyeceksiniz buyuk olasilikla. Ne mutlu :) Hafiften durten acligimiz sebebiyle biz de epey bir meyve, ceviz ve badem aldik. Ancak ciddi pazarlik yapmanizda fayda var, cunku fiyatlari ortalamanin uzerinde.
Istanbul'dan uzaga gitmeden de nefes alacak yerlerin hala var olmasi cok kiymetli. Haftaici yorulanlara, haftasonu nefes almaya ihtiyac duyanlara, sehirden uzaklasmayi isteyenlere, denizi ve yesili seyretmeyi ozleyenlere, Istanbul'lu olmayan misafirlerini gezdireceklere, Yoros Kalesi civari guzel bir alternatif olabilir.
0 comments:
Post a Comment