Hakkımda

No comments    

Merhaba, Ben Ozge.


Su siralar o kadar cok sapkam var ki, hangi birisini nasil yazmali, bilemiyorum. Birbirinden cok farkli isleri es zamanli goturuyorum. Planlayarak olmasa da, bazen insanin hayatinda bircok alakasiz gelisme ayni anda olur, sanki hayatiniz dogal akisindayken, onunuzde reddedemeyeceginiz bircok firsati kesistirir ya, oyle birsey sanirim. Hem is sahibiyim, hem calisan, hem girisimci, hem yazar, en cok da hayalperest.

Sevdigim ve yapmayi istedigim oyle cok sey var ki, hangi birini yapsam neye yetissem derken siklikla dikkat daginikligi yasiyorum. Surekli kendime hedefler koymadan yapamiyorum; bana gore bir nevi motivasyon. 

Fikirlerin, deneyimlerin, kesiflerin paylasilmasini fazlasiyla onemsiyorum. Yazilanlari okuyup bilgi edinmeyi seviyorum; yazdiklariminsa bir fayda yaratmasini, bir kisinin bile olsa gunune keyif katmasini umuyorum. Gezip gordugum, kesfettigim, deneyimledigim, hayatimizda kolaylik yaratacagini dusundugum, gulumseten an ve anilari paylastigim bir defter benim icin bu blog. Dolayisiyla bir yasam blogu demek yanlis olmaz saniyorum. 

Ideal dunyamda, yer ve zamandan bagimsiz, sadece yaziyorum, fotografliyorum ve paylasiyorum. Ilham alip, ilham olmaya gayret ediyorum. Ve su anda hangi isi yapiyorsam, bu hayalime ulasabilmek adina yapiyorum. 

Tanistigimiza cok memnun oldum, hadi simdi sayfalara gecelim! :)



'Sevgili Beyaz Kagit' nereden gelir? 

Cocuklugumden beri kendi kendime yazdigim notlara, gunluk yazilarima cogunlukla boyle baslardim. Yani evet yazilari genelde birileri okusun veya donup ileride kendimiz tekrar okuyalim diye yaziyoruz tabii ama, en nihayetinde derdimizi ilk dinleyen de Beyaz Kagit'in ta kendisi degil mi?

0 comments:

Post a Comment